Basım Tarihi: Mayıs, 2018
Yayınevi: Siyah Kuğu Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Konusu:
“Farklı seçimler farklı kaderler yazar.”
“Başkasında açtığımız yaralarla kendimizi iyileştirecek kadar acımasız ve bencildik aslında...”
Yaklaş biraz. Sana üç kadının hikâyesini anlatacağım. Biri olmadan diğerleri var olamayacak kadar yakın ve biri varken diğerlerini yaşatmayacak kadar uzak üç kadının hikâyesi bu. Ben anlattıkça sen onları sorgulayacaksın. Bazen çok kızacaksın yine de kendinden bir şeyler de bulacaksın.
Şimdi düşün!
Ne için savaşıyorsun hayatta?
Kaderine razı olanların tarafında mısın, yoksa olmak istediğin kişiyi var etmek için sınırları zorlayanların tarafında mı?
Ünlü olmak için neleri feda ederdin?
Aklınla mı alıyorsun kararlarını, yoksa vicdanınla mı?
Hiç yetim bir çocuğun gözlerinin içine baktın mı?
Korkularının üzerine mi gittin, yoksa onlardan kaçtın mı?
Peki, Tanrı’yı bir kez olsun sorguladın mı?
Kendini bulmak için ne kadar uzaklara gitmen gerekir?
Afrika ülkelerinde insanlar aç olmasına rağmen neden mutludur, hiç merak ettin mi?
Tüm hayatını geçmişini unutmaya adamak nasıl bir savaştır biliyor musun?
Aldatıldığını öğrensen terk etmeyi mi cesaret sayardın, yoksa kalmayı mı?
Karar ver. Sen hayatın neresindesin ve ne kadar ileri gidebilirsin?
Hep koşma, arada biraz soluklan. Hayatın akışını hisset. Bırak aklın üç karış havada olsun, beş karışa gerek yok; çünkü o üç karış bile tahmininden çok cesaret ister.
Yorumum:
Baştan sona bir an bile sıkılmadan, sayfaları birbiri ardına vaktim elverdikçe ekleyerek okuduğum bir kitabın yorumuyla geldim. Bir sonraki sayfayı o kadar merak ettim ki sabah kimse uyanmadan kalkıp gece herkes uyuyunca biraz daha okuyayım diye çabaladım. Ve sonda yazacağıma başta tavsiye kitap demeyi ihmal etmeyeyim ki araya kaynamasın. Yorumlarımı okuyanlar bu etiketi her zaman ve boş yere kullanmam bilirler.
Kurgu son derece güzel ve başarılı. Sonu hiç tahmin edemeyeceğim bir son. Ve konu tüm kitap boyunca bilmesem de her zaman aklıma takılan ve ilgimi çeken, bu konuda çekilen dizileri bölüm kaçırmadan tekrarlarla seyrettiğim bir konu. Spoiler vermemek adına bundan fazlasını yazmıyorum.
Kitaba başladım ve ilk 30-40 sayfadan sonra yazarın ilk sayfadaki mini biyografisine göz attım. Psikoloji mezunu olduğunu görünce kitaptaki karakterlerin kurgunun nasıl bu kadar yerinde doğru tespitlerle yer aldığını anlamış oldum.
Konuya gelince üç kadının hikayesini anlatıyor. Sude ünlü bir şarkıcı nasıl zor yollardan üne kavuştuğunu ve Mithat'la ilişkisini okuyoruz. Miraç ünlü bir psikolog. Miraç'la ilgili de yazacak çok şey var ama fazla ipucu vermek istemiyorum. Asya ise zengin bir evin şımarık kızı. Şımarık belki biraz ağır kaçacak ama el bebek gül bebek büyümüş, kendi bildiği doğruları arkadaşlarına da dayatmaya çalışan aslında biraz da dost acı söyler sözünü doğrulatan biri. Buradan sonra konu hakkında pek bir şey yazmak istemiyorum. Bu kitabı okuyacaklar adım adım her sayfada kendi keşif yolculuklarına çıkmalılar. Bu üç kadının ortak noktası nedir? derseniz de okumanız gerekiyor.
Ben çok beğendim. İyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu. Ve yazarın bundan sonraki kitaplarını dört gözle bekliyor olacağım.
💕Bir insana istediğiniz her şeyi yaptırabilmek için ya cahilliğinden yararlanacaktınız ya da çaresizliğinden.
💕Ama acı hep vardır aslında ve hiç azalmaz, sadece şekil değiştirir. Biz büyüdükçe acılarımızı da beraberimizde büyütüp mutluluklarımızı küçültürüz.
💕Keşfedecek bu kadar çok şey varken hayat üzülmek ve kaygılanmak için çok kısaydı.
Umarım beğenirsiniz. Sevgiler:)
YanıtlaSilYazar ve kitabı hakkında bilgi sahibi değildim. Yaptığınız alıntılar çok güzel ve anlamlı. Tavsiyeniz için teşekkürler.
YanıtlaSilBen tesadüf olarak fark ettim kitabı. Beni instagramda takip etmeye başlayınca yazar onu ve kedisini takip etmeye başladım. Sonra baktım kitabı çıkmış. İlgimi çekti konusu. Okudum ve çok beğendim.
Sil