20 Nisan 2020 Pazartesi

Olcay Şeker - Gölgeler


Basım Tarihi: Mart, 2020

Yayınevi: Ahbap Kitap

Sayfa Sayısı: 400

Konusu:

“Geçmiş insanın gölgesidir, asla peşini bırakmaz!”

Tuğrul ve Necla Öztürk çifti, sekiz yaşındaki oğulları Emre’nin son zamanlarda garip davranışlar sergilediğini fark ederler. Emre, daha evvel hiç söylemediği türde kötü sözler söyleyip, arkadaşlarına fiziksel şiddet uygulamaya başlamıştır. Daha da önemlisi, sadece kendisinin görebildiği bir arkadaşın varlığına inanmaktadır. Anne ve babanın, bir uzman yardımı almaktan başka çaresi kalmamıştır.

Psikoterapist Yağmur Ece Aydınoğlu, yalnız yaşayan ve geçmişinde yaşadığı kötü tecrübeleri; başkalarına yardım ederek unutmaya çalışan genç bir kadındır. Küçük kız kardeşinin ölümüne sebep olduğu olayı bir türlü aklından çıkaramaz. Neredeyse her gece, yanarak ölen kız kardeşi Damla’yı gördüğü kâbuslarından, kan ter içinde uyanmaktadır. Her şeye rağmen geçmişle baş edebildiğine inanmaktadır, Emre ile tanışana dek...

Sezgin Şahin, Yağmur’un yakın arkadaşıdır ve aynı meslekten olmasına karşın, geçimini başka bir yolla sağlamaktadır. Çocukluğundan beri, lanet mi yoksa yetenek mi olduğuna bir türlü karar veremediği bir özelliğe sahiptir. Sezgin, arkadaşı Yağmur’un ricası üzerine Emre ve hayali arkadaşı arasındaki ilişkiyi inceler. Emre’ye yalnızca kendisinin yardım edebileceğine inanıyordur.

Tüm yollar bir yerde kesiştiğinde, basit gibi görünen bu sorun; soluk soluğa bir gerilime dönüşecektir.


Yorumum:

Instagram hesabım @dendeninyorungesi nde yaptığım yorumdur.

Dün akşam bitirdiğim (evet okuma süreci boyunca akşamları okumaktan kaçınsam da, son yüz sayfada kendime engel olamayıp okudum) ve bitince derin bir nefes alıp yorum için sabahı beklediğim bir kitabın yorumu ile geldim. 

Olcay Şeker'den Gölgeler.
Kitabı akşamları okumadığım gibi, tek başına okumadım ve @okuyan_kadinlar_kulubu ile okuma sürecinde bol sohbetli bir okuma yaptığımız halde, nedense okuyan arkadaşımızın ben bitirdim deyip gruptan hızlı bir çıkış yaptığı muhteşem bir okuma yaptık. Oysa kimse kimseyi korkutmadı 👀

Kitabımızın gerilim dozu biraz yüksekti. Ve kapattığımda güzeldi, dedirtti.

Kitabımıza gelince. Emre, mimar babası, ünlü bir yazar olan annesi ile ideal aile görüntüsüne sahip bir çocuktur. Fakat akşam olup herkes evde toplandığında, Emre yine tek başına odasında kalmaktadır ve hep bir kardeş özlemi vardır. İşte hayatı bu şekilde devam ederken, Eren ile tanışır, konuşur. Fakat bu arkadaşlık çevrede alay konusu olur. Çünkü Eren'i sadece Emre görebilmektedir. Bu Emre'yi durdurmaz ama öyle anlar olmaktadır ki, çevresine kaba söz ve davranışlarda bulunmakta ama sanki o davranışları yapan, sözleri söyleyen kendi değilmiş gibi hissetmektedir. Okul bu davranışları aileye bildirince, anne ve baba bir uzmandan yardım almaya karar verir. 

Yağmur ve Sezgin burada devreye girer. Geçmişteki pişmanlıkların peşlerini bırakmadıkları iki insan.
Kitabı okurken Eren'e hak vermedim değil, seçimler neye göre kime göre, seçim yapmaya hakkımız var mı? Bu seçim konusu ömrümde çevremde iki kere karşıma çıktı ve hep nasıl yapabildiler diye düşündüm.
Sonunu çok beğendim. Ustaca kurgulanmış. Karakterler yerine oturmuş.
Emeğinize sağlık @olcaysekerofficial okurken gerildiğim kadar sorgularken buldum kendimi.
Görüşmek üzere 👀

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder